Ayvalık’ta İlk Gün: Sarımsaklı’dan Çarşıya Tuz Kokulu Bir Kaçamak

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Sarımsaklı sahilinde ilk günümüz, deniz kokusuyla uyanıp; günbatımına yakın sahil yolundan çarşı yoluna uzanan Arnavut kaldırımlı ve taş evlerin olduğu sokaklara doğru keyifli bir şehir gezisiydi. Kısa duraklarımız arasında Ayvalık tostu yemezsek olmaz diyip çarşıda kısa bir mola yemek molası verdik. Yalnız ayvalık tostunu fazla beğenemedim. Sabah erkenden kalkıp ilk işimiz Cunda'ya doğru yol almaktı. Otelleri ayarladığımız tur ile konuşup günü birlik bir tura katıldık. İlk durağımız Ayvalık’a yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta olan şeytan sofrası oldu.

Ayvalık Şeytan Sofrası: Efsaneler, Manzara ve Zeytin Kokusu

Ayvalık Şeytan Sofrası: Efsaneler, Manzara ve Zeytin Kokusu

Cunda Adası’na doğru yola çıkmadan önceki ilk durağımız, Ayvalık merkeze yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta bulunan Şeytan Sofrası oldu. Yüksek bir tepede yer alan bu noktadan, Ayvalık Adaları ve Ege Denizi’nin panoramik manzarasını izlemek gerçekten büyüleyici.

Şeytan Sofrası’nda dikkat çeken en ilginç detay, halk arasında “şeytanın ayak izi” olarak bilinen, büyük bir ayak izine benzeyen doğal çukurdur. Gün batımında burası, fotoğraf çekmek için en popüler Ayvalık gezilecek yerlerinden biri haline geliyor.

Zeytin ağaçlarıyla çevrili olan Ayvalık, Türkiye’nin en kaliteli zeytinyağlarını üreten bölgelerinden biridir. Şeytan Sofrası’ndan dönerken yol üzerindeki ünlü bir zeytin firmasında mola verdik. Burada zeytinlerin nasıl işlendiğini dinledik, imalathaneyi gezdik ve taze sıkılmış zeytinyağlarını tattık. Eğer “Balıkesir’den ne alınır?” derseniz, cevabım kesinlikle zeytin ve zeytinyağı olur.

Cunda’da Zaman Hızlı Akıyor: Taksiyarhis Kilisesi ve Ada Sokakları

Cunda’da Zaman Hızlı Akıyor: Taksiyarhis Kilisesi ve Ada Sokakları

Adaya adım atar atmaz, tarihi Cunda evlerinin arasında yürümek gerçekten büyüleyiciydi. Yokuş aşağı başladığımız kısa yürüyüşün ilk durağı ise Cunda’nın en etkileyici yapılarından biri olan Taksiyarhis Kilisesi oldu. Alibey (Cunda) Adası’nda, Rum Ortodoks cemaati tarafından eski bir kilisenin temelleri üzerine 1873 yılında inşa edilmiş bu yapı, dönemin ruhunu hâlâ taşımaya devam ediyor. O yıllarda adada yaşayan nüfusun büyük kısmını Rumlar oluşturuyormuş ve sayıları yaklaşık 8 ila 10 bin kişi arasındaymış. Kilise, başmelekler Cebrail ve Mikail’e adanmış; adını da buradan, yani “Taksiyarhis”ten alıyor. Günümüzde hâlâ adanın en önemli tarihi eserlerinden biri olan bu görkemli yapı, neoklasik mimari tarzının zarif detaylarını görmek isteyen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Ziyaretimiz sırasında tesadüfen oyuncu Pekcan Türkeş ile karşılaştık. Samimi tavırlarıyla kısa ama keyifli bir sohbet etme fırsatımız oldu, bu da gezimize ayrı bir renk kattı. Kilise gezisinin ardından sahil yoluna indik. Cunda dondurmasıyla ünlü bu güzel adada, deniz esintisi eşliğinde dondurma molası vermek gibisi yoktu. Günün kalan saatlerinde ise Cunda sahilinde huzurlu bir yürüyüş yaparak adanın sakin atmosferinin tadını çıkardık.

Cunda’da Ne Yenir? Ne Alınır?

Cunda’da Ne Yenir? Ne Alınır?

  • Dondurmalar: Ada sokaklarında küçük dondurmacılardan alınan taze ve doğal dondurmalar, geziyi daha keyifli kılıyor.
  • Balık Restoranları: Gün batımında taze balık ve zeytinyağlı mezeler eşliğinde unutulmaz bir akşam yemeği.
  • Sakızlı Muhallebi: Cunda’nın meşhur tatlısı, yumuşak dokusu ve ferahlatıcı lezzetiyle tadılması gereken bir klasik.
  • Zeytinyağlılar: Ada mutfağının olmazsa olmazı, hafif ve aromatik tatlarıyla öğle veya akşam yemeklerine renk katar.

Gezinizin anısını sevdiklerinize götürmek için Balıkesir'den alabileceğiniz kısa hediyelikler:

  • Zeytin Ürünleri: Ayvalık’ın ünlü sızma zeytinyağı, küçük şişelerde hediyelik olarak idealdir. Ayrıca Zeytin Çiçeği Kolonyası da çok hoş bir esansa sahiptir.
  • Yöresel Peynirler: Tulum, lor ve Ezine peynirleri Balıkesir’in vazgeçilmez tatları arasında yer alır ve harika birer hediyelik seçeneğidir.